Bir mikrobilgisayarda, mikroişlemcinin, girdi/çıktı sinyallerini çevre birimlerine aktaran elektronik devrelerin, ve bellek çiplerinin bulunduğu karta, anakart denir. Anakartın üzerinde standart iğne bağlaçları olan taşıyıcılar bulunur. Daha sonra mikroişlemciler ve bellek çipleri bu taşıyıcıların üzerine yerleştirilir. Anakart bilgisayarın birbirinden ayırt edilmelerinde temel unsurlardan biridir. Bu kartın üzerine sonradan birçok kart eklenebilir. Bu tip mimariye sahip bilgisayarların mimarilerine açık mimariler denir. Açık olmayan mimariler de ise bilgisayar imalat esnasında hangi ünitelerde donatılmış ise, onlarla yetinmek zorunda kalırız. Bugün bazı cep bilgisayarları dışında kullandığımız tüm mikrobilgisayarlar açık mimarilere sahiptir.
Aslına bakarsanız anakartlar, hareket eden ya da çalıştığını hissettiren pek bir parçaya sahip olmadığı için, kullanıcılar açısından yalnızca sistemlerinin temelini oluşturan ve anlaşılması, ayarlanması zor bir parça olarak görülür. Bilgisayar dünyasında pek çok fark edilmeyen yanlışta olduğu gibi anakart seçiminde de hatalar yapılıyor. Arkadaş veya çevrenin “bu iyi bir kart”, “en hızlısı bu...”, gibi duyumlarla anakart alınıyor. Oysa anakart alınıp satılmasında pek çok kıstas olduğu gibi performans ve öngörüler, anakart seçiminde kullanılacak olan en son kıstaslar olmalıdır.